taltif etmek ne demek?

  1. Gönül okşamak. Hoş davranarak, iyilik yaparak gönül almak.

    Etraflarında dilsiz dolaşan siyah uşaklarının hayranlığını bir gülümsemeyle, bir çapkınca bakışla taltif etmekte ne zarar var.

    N. Hikmet
  2. Birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirmek.
  3. (en)To gratify
  4. (en)To reward.

taltif

  1. İyilik ederek gönül alma.
  2. Birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirme.
  3. İltifat etmek. Bir iyilik yaparak gönül almak. Yumuşatmak.
  4. (en)Rewarding sb.
  5. (en)Gratifying.
  6. (en)Rewarding.

taltifat

  1. (Taltif. C.) Taltifler, ihsanlar, lütuflar, bağışlar. (Osmanlıca'da yazılışı: taltifât)

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

taltiftaltifattaltifentaltihtaltutaltal nineteen to the dozentalatalactalaguetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın