takaza etmek ne demek?
- Azarlamak, serzenişte bulunmak, başa kakmak.
- Darıldığı kimseye iğneleyici sözlerle üzüntüsünü belirtmek.
takaza
- Azarlama, başa kakma
- Başa kakmak.
Harping at (someone) about a favor one has done him.
Ââ etmek /a/ to rub in the fact that one has done (someone) a favor.
takazic
- Dövülüp ufalanarak yemeklerin üstüne ekilen otlar. Baharat.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.