tahmin etmek ne demek?
- Yaklaşık olarak değerlendirmek; oranlamak.
Tahmin et, bu evin kirası ne kadar?
- Kestirmek.
Herhangi bir milletten bir elçilik memuru görsem derhâl mesleğini tahmin ederim.
H. E. AdıvarBu hususlardaki vesikaların azlığı maalesef ancak küçük bir ipucu üzerinde yapılan tahminlerden ibaret kalıyor
A. H. Çelebi Cast off.
Foresee.
Guess.
Judge.
Reckon.
Speculate.
Surmise.
Tell.
Think.
To appraise.
To estimate.
To guess.
To conjecture.
To reckon.
To judge.
To predict.
To forecast.
Anticipate.
Contemplate.
Expect.
Fancy.
Gauge.
Presume.
Project.
Prophesy.
Suppose.
Understand.
Estimate.
Forecast.
tahmin etme
- Bir örnekten, bilinmeyen ana kitle değerlerinin sayısal değeri hakkında sonuç çıkarma.
Estimation.
Anticipation.
tahmin et kim testi
- Bk. `kestir kim` ölçeri
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tahmin etmetahmin et kim testitahmin edebilmetahmin edicitahmin edildiği gibitahmin edilebilentahmin edilebilirtahmintahmin düzeltmesitahmin edileceği gibitahmin edilemeztahmin edilentahmictahmidtahmidattahmidiyetahmiketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme