tabii ne demek?

  1. Doğada olan, doğada bulunan.
  2. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi

    Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor.

    A. Rasim
  3. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir.

    Atatürk
  4. Yapmacık olmayan, doğal

    Eğer sürmenin üstüne bunu sürmezsen renk tabii olmaz.

    P. Safa
  5. Katıksız, saf, doğal.
  6. Tabi.
  7. Bk. doğal
  8. (en)Rather.
  9. (en)Sure.
  10. (en)Natural doğal.
  11. (en)Naturally.
  12. (en)Of course.
  13. (en)Certainly!.
  14. (en)Of course!.
  15. (en)Definitely.
  16. (en)Be my guest!.
  17. (en)Natural.
  18. (en)Normal.
  19. (en)Unaffected.
  20. (en)Customary.
  21. (en)Habitual.
  22. (en)Pure.

doğal

  1. Doğada olan, doğada bulunan.
  2. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel.
  3. Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı.
  4. Yapmacık olmayan.
  5. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi.
  6. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan.
  7. Katıksız, saf.
  8. Doğanın kendi düzeni içinde oluşan; yapay olarak hezırlanmamış olan.
  9. Tabi
  10. Bir maddenin normal yapısını muhafaza etmesi.

tabii afet

  1. Doğal afet.
  2. Bk. doğal kıran
  3. (en)Natural disaster.

tabii afetler

  1. Önlenmesi insan elinde olmayan, doğal güçlerin yarattığı sel, deprem, dolu gibi felaketler.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tabii afettabii afetlertabii artıştabii coğrafyatabii dekortabii frekanstabii gaztabii halinden çıkarmaktabii huduttabii hukuktabitabi berattabi çocuktabi hadiselertabi kılmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın