taarruz ne demek?

  1. Saldırı

    Bu gece cephede umumi taarruz var.

    M. Ş. Esendal

    Herhangi bir devletin İstanbul'a taarruzu artık hatırından geçmiyordu.

    Y. K. Beyatlı
  2. Bk. saldırı
  3. Bir şey veya bir kimse üzerine şiddetle saldırma. Çatma. Düşmana hücum etme. Sataşma. İlişme.
  4. (en)Attack.
  5. (en)Assault.
  6. (en)Aggression.
  7. (en)Charge saldırı.
  8. (en)Offensive.

saldırı

  1. Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla, bir kimseye karşı doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz.
  2. Karşı güreşçinin üstüne üstüne yüklenme.
  3. (en)Attack.
  4. (en)Aggression.
  5. (en)Offensive.
  6. (en)Offense.
  7. (en)Raid.
  8. (en)Thrust.
  9. (en)Assault.
  10. (en)Charge.

saldırı

  1. Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla, bir kimseye karşı doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz.
  2. Karşı güreşçinin üstüne üstüne yüklenme.
  3. (en)Attack.
  4. (en)Aggression.
  5. (en)Offensive.
  6. (en)Offense.
  7. (en)Raid.
  8. (en)Thrust.
  9. (en)Assault.
  10. (en)Charge.

taarruz etmek

  1. Saldırmak.
  2. (en)Attack, thrust into, storm.

taarruzi

  1. Taarruzla ilgili.
  2. Taarruz yolu ile.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

taarruz etmektaarruzitaarruktaarrustaarrtaataabtaabavertaabbuditaabbüd
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın