taşlı ne demek?

  1. İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)

    Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, taşlı bulgur pilavı yemişler.

    S. F. Abasıyanık
  2. Üzerinde taş bulunan

    İri taşlı tespihinin parmakları arasında arada bir şıkırdaması...

    R. N. Güntekin
  3. Üzerinde süs taşı bulunan.
  4. (en)Stony.
  5. (en)Broken.
  6. (en)Full of stones or stony bits.
  7. (en)Paved with stones.
  8. (en)Set with a stone.

taşlı demirli göktaşı

  1. Çok karışık yapımlı, nikelli demir ve silisyum tuzu karması olan bir göktaşı (meteorit).
  2. (en)Siderolite.
  3. (al)Siderolit
  4. (fr)Sidérolite

taşlık

  1. Taşı bol, taşlı (yer)
  2. Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb
  3. Kuş vb. hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı, öğütücü mide, katı (II), konsa.
  4. Bk. katı
  5. (en)Gizzard.
  6. (en)Stony place.
  7. (en)Courtyard or entrance hall paved with stones.
  8. (en)Gizzard of a bird.
  9. (en)Yard.
  10. (en)Entrance yard.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

taşlı demirli göktaşıtaşlıktaşlık erozyonutaşlık kurdutaşlıküpetaşlılıktaşlataşla döşenmiştaşla kaplamaktaşlamataşlama çatlağıtaştaş akıntısıtaş alma ameliyatı aletitaş anıttaş arabası
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın