strip ne demek?

(-ped, -ping) soymak, elbisesini çıkarmak
They stripped the suspects. / Sanıkları soydular.
The women didn't strip. / Kadınlar soyunmadılar.
Derisini veya kabuğunu soymak
Don't strip the bark off that branch. / O dalın kabuğunu soyma.
He stripped the paint off the door. / Kapının boyasını kazıdı.
Striptiz yapmak
Ineğin sütünü son damlasına kadar sağmak
Tütün yaprağının orta damarını çıkarmak
Vidanın dişlerini çıkarmak
Soyunmak
Soyulmak
Uzun ve dar parça
Sınır
Şerit
Dar arazi
(motoru/tüfeği/makineyi/otomobili) söküp parçalara ayırmak
Resimli hikaye serisi
Şeritler halinde kesmek.
(vitesin) dişlerini koparmak/kırmak; (vidanın) burmalarını ezmek/yok etmek