sona ermek ne demek?
- Son bulmakDağın patlatılması sona erince dolgu başlayacaktı. A. Kulin
 Break. Break.
 Conclude. Conclude.
 Expire. Expire.
 Finish. Finish.
 Terminate. Terminate.
 Cease. Cease.
 To be drawing to a close. To be drawing to a close.
 Come to an end / to close. Come to an end / to close.
 Culminate. Culminate.
 Run out. Run out.
 Draw to close. Draw to close.
 Draw to an end. Draw to an end.
 To draw to an end. To draw to an end.
 Pass away. Pass away.
 Pass off. Pass off.
son
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
- En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
- Uç, sınır.
- Olanca
- Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
- Etene.
- Bk. eş
sona erme
- Hitâm, zevâl (bk. bitim, ortadan kalkma).
 Ending, finish, finality, expiry, expiration, lapse. Ending, finish, finality, expiry, expiration, lapse.
sona erme noktası
 Cutoff point Cutoff point
ermek
- Erişmek, kavuşmak
- Yetişip dokunmak.
- Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak.
- Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek.
 To reach. To reach.
 Arrive at. Arrive at.
 Attain. Attain.
 To attain. To attain.
 To ripen. To ripen.
 To mature. To mature.
