soluk ne demek?

  1. Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava veya ciğerlere hava alıp verme, nefes

    Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı.

    R. N. Güntekin
  2. Dikkat çekici, çarpıcı yanları olan kimse veya şey.
  3. Tarz.
  4. Donuk bir beyazlığı olan, rengi atmış olan, solmuş, uçuk

    Dudağının soluk rengini bile fark ettirecek kadar rengi bir tuhaf kırmızıydı.

    S. F. Abasıyanık
  5. Parlaklığını, gücünü yitirmiş (ışık)

    Bahçeye, kafeslerden elenen soluk bir ışık vurmuş.

    Y. Z. Ortaç
  6. Rengi atmış olan.
  7. (en)Dimmed.
  8. (en)Pale.
  9. (en)Colorless.
  10. (en)Colourless.
  11. (en)Dull.
  12. (en)Faint.
  13. (en)Faded.
  14. (en)Pasty.
  15. (en)Ashy.
  16. (en)Cadaverous.
  17. (en)Pallid.
  18. (en)Sallow.
  19. (en)Sick.
  20. (en)Sickly.
  21. (en)Washy.
  22. (en)Watery.
  23. (en)Breath.
  24. (en)Breathing.
  25. (en)Exhalation.
  26. (en)Dingy.
  27. (en)Ghastly.
  28. (en)Puff.
  29. (en)Wind.
  30. (en)Withered.
  31. (en)Panting.
  32. (en)Short time.
  33. (en)While.

soluk açma

  1. Karşılaşma başlamadan önce yapılan alıştırmalarla solunumu güçlendirme.

soluk aldırma cihazı

  1. (en)Inhaler.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

soluk açmasoluk aldırma cihazısoluk aldırmaksoluk aldırmamaksoluk almasoluk alma ile ilgilisoluk alma kapasitesisoluk alma merkezisoluk alma yedek hacmisoluk almadansolusolu güçlü boksörsolu temizlesolubilitesolubility
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın