siddetli rüzgar ne demek?

  1. (en)Fresh breeze

fresh

  1. Temiz, giyilmemiş
  2. Işıl ışıl, hayat dolu
  3. Temiz, serin (hava)
  4. Canlı
  5. Dinlenmiş, taravetli
  6. Acemi
  7. Küstah, cüretkar
  8. Yeniden süt vermeye başlayan (inek)
  9. Taze taze
  10. Serinlik

siddetle dövmek

  1. (en)Belabor ingbelabour

siddetlendir

  1. (en)Make fiercer

rüzgar

  1. Yel.
  2. Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, yel, bad.
  3. Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi.
  4. Zaman, devir.
  5. Dünya, alem
  6. T. Yel.
  7. Talih
  8. Zaman, devir, hengam, vakit. (Osmanlıca'da yazılışı: rüzgâr)
  9. (en)Wind, breeze, blow, flatus.
  10. (en)Wind.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

siddetle dövmeksiddetlendirsiddetsiddet karışıklığısiddet kontrolusiddet modülasyonusidderrüzgarrüzgar alanrüzgar almakrüzgar altırüzgar aşındırmasırüzgar aygıtırüzgar eken fırtına biçerrüzgar ekip fırtına biçmekrüzgar esemeyince yaprak oynamazrüzgar esintisirüzahrüzamrüzazrüzdakrüzela
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın