sevda ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Güçlü sevgi.

    Ne şair yaş döker ne âşık ağlar / Tarihe karıştı eski sevdalar.

    F. N. Çamlıbel
  2. Aşırı ve güçlü tutku, istek.
  3. Aşk, sevgi.
  4. İstek, heves, arzu.
  5. Aşırı sevgiden doğan bir tür hastalık.
  6. Bir şeye karşı hissedilen şiddetli arzu.
  7. Fazla sevgi sebebiyle meydana gelen bir çeşit hastalık.
  8. Kara sevda, mali hülya, melankoli.
  9. Hüzün. iptila.
  10. (en)Passion.
  11. (en)Intense longing.
  12. (en)Strong wish or desire.
  13. (en)Passionate love.
  14. (en)Strong desire.
  15. (en)Love.

güçlü

  1. Gücü olan, kuvvetli, yavuz
  2. Şiddeti çok olan.
  3. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu.
  4. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili
  5. 1. gücü olan kuvvetli zorlu. 2. bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde.
  6. Gücü çok olan.
  7. Etkili, önemli, nitelikli.
  8. Şiddetli.
  9. (en)Powerful.
  10. (en)Strong.

sevda çekmek

  1. Birine tutkun olmak.
  2. (en)To be passionately in love.

sevdafeza

  1. Sevda artıran.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sevda çekmeksevdafezasevdagersevdagerısevdai menfaatsevdakarsevdalanışsevdalanmasevdalanmaksevdalanmışsevsevaseva es sebilsevabsevaba girmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın