ses kayıt ödünç verme yöntemi ne demek?
- Ödünç verme kaydının sesle bir şerit ya da diske saptanması temeline dayanan yöntem.
Audio charging system.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
Sound, phonem.
Speech.
ses resim taşıyıcı aralığı
- Belli bir olukta, ses taşıyıcı dalga ile resim taşıyıcı dalganın yinelenimleri arasındaki başkalık.
Sound carrier relative to vision carrier.
Frequenzabstand zwischen Bild- und Tonträgerfrequenz
Écart entre porteuse son et porteuse vision
kayıt
- Bir yere mal ederek deftere geçirme.
- Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
- Önem verme, gözetme.
- Resmî belge.
- Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi.
- Şart.
- Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme.
- Pencere çerçevesi.
- Araç, eşya.
- Yiyecek.
ödünç
- İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey.
- Karz. alan: müstakriz. ~ veren: mukriz. ~ verme: ikrâz.
Loaned.
Lent.
Borrowed.
As a loan.
Accomodation.
Loan.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sesses resim taşıyıcı aralığıses 1394ses absorpsiyon katsayısıses açısındanses ahengises aksettiren cihazses aktarmasıses alses alametlerisese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdrekayıtkayıt aletikayıt almada hatakayıt altına almakkayıt altına girmekkayıt altındakayıt anahtarıkayıt api hatasıkayıt ayıracıkayıt bulkayıkayıbaykayıcıkayıcı dişlikayıcı dişli dingili