serpmek ne demek?

  1. Bir şeyi dağılacak biçimde dökmek, saçmak.
  2. Belli bir yere dağılacak biçimde dökmek

    Buzlarını atıp karabiberlerini serptikten sonra kadehleri iyice karıştırdım.

    N. Cumalı
  3. Yağmur veya kar azar azar, ince ince yağmak, serpiştirmek.
  4. Vermek, saçmak.
  5. Bk. dağıtmak
  6. (en)Scatter.
  7. (en)Sprinkle.
  8. (en)To sprinkle.
  9. (en)To scatter.
  10. (en)Strew.
  11. (en)To spit.
  12. (en)To drizzle.
  13. (en)To sprinkle down.
  14. (en)To snowdown.
  15. (en)Asperse.
  16. (en)Distribute.
  17. (en)Spatter.
  18. (en)Spray.

serpme

  1. Koni biçiminde, ucuna bir sıra kurşun dizilmiş balık ağı
  2. Serpilmiş durumda olan.
  3. Serpmek işi.
  4. (en)Sprinkling.
  5. (en)Scattering.

serpme ağı

  1. Su ürünlerini üstten kapayarak, dairesel yapılı, kenarlarında kurşun yakası bulunan ve farklı biçimlerde donatılabilen, genellikle torba gibi büzülebilen, kullanılacağı yere göre çarmıklı, büzmeli, cepli biçimlerde yapılan kapama ağları, saçma.
  2. (en)Cover net.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

serpmeserpme ağıserpme gübreserpme halkasıserpme preparatıserpserpanserpantinserpantinli boylerserpasilserser çavuşser esvabıser gulam ı bakıser hafiye
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın