saves water ne demek?
- Su muhafaza eden
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
saves power
- Gücü koruyan, enerji muhafaza eden
save
- Kaydetmek, kayda geçirmek
- Engellemek, sayı yapmasını önlemek
- (C.: Sa'vat) Kuyruk sallıyan kuş. (Osmanlıca'da yazılışı: sa've)
- Kurtarmak
- Para biriktirmek veya saklamak
- Korumak, saklamak, muhafaza etmek
- Saklamak, tutmak
- (ilah) günahtan kurtarıp bağışlamak
- Idare etmek, arttırmak, biriktirmek, tasarruf etmek
- Kaybetmemek
water
- Su
- Deniz, göl, nehir
- Su birikintisi
- Gölek, gölcük, gölet
- Elmasın parlaklık ve şeffaflığı
- Hare, kumaşın şanjanı
- Mükemmellik, kalite
- Karşılığı olmadan ilâve olunan sermaye
- Hafifletmek
- Sulamak