saban sürmek ne demek?
- Toprağı sabanla kazıp altüst etmek.
To plough, to plow.
saban süren kimse
Ploughman, plowman.
saban ati
Plow horse
sürmek
- Yönetip yürütmek, sevk etmek.
- Önüne katıp götürmek.
- Uzatmak, ileri doğru itmek
- Dokundurmak, değdirmek
- Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
- Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek
- Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
- Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.
- Tutuklunun bu durumunun daha sürüp sürmeyeceği belli süreler içinde Sorgu Yargıçlığınca incelenerek, toplanan kanıtlara göre sanığın salıverilmesine yer olmadığının ve böylece tutukluğun uzamasının belirtilmesi ve uzaması.
- Sürüm işlemi.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
saban süren kimsesaban atisaban balığısaban demirisaban ile sürmeksaban izisabansaban kemiğisaban kemiği kanadısaban kulağısaban okusabasaba maymunusaba rüzgarısabaaşiransababasürmeksürmesürme camsürme çekmeksürme hastalığısürme kalaylamasısürmsürmanşetsürsür git devinimsür git hal kuramısür sil yöntemisürasüacsüalsüalpsüarsüb