süpürmek ne demek?

  1. Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek

    Dükkânların önünü çocuklar süpürür.

    S. F. Abasıyanık
  2. Çıkarıp atmak, kovmak

    Yanında binlerce kurbanlık ile / Süpürdü düşmanı, bastı dayağı.

    Âşık Veysel
  3. Tüketmek, bitirmek

    Tatlıya öyle düşkünmüş ki geceleri usulcacık kalkar, tel dolaptaki muhallebiyi, revaniyi, kadayıfı ne bulursa hepsini süpürürmüş.

    P. Safa
  4. (en)Sweep up.
  5. (en)Brush.
  6. (en)Give smth.
  7. (en)Sweep.
  8. (en)Whisk.
  9. (en)To sweep.
  10. (en)To brush.
  11. (en)To sweep away.
  12. (en)Clear.
  13. (en)To sweep ; to sweep away , to get rid of sb / sth completely.

süpürme

  1. Işi.
  2. Süpürme işi.
  3. Tellere arka arkaya hafifçe vurmaya dayanan, telleri tüm sap boyunca fırçalıyormuş izlenimi veren penalama yöntemi.
  4. (en)Sweep picking.
  5. (en)Sweep.
  6. (en)Sweeping.

süpürme hızı

  1. (en)Sweep rate.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

süpürmesüpürme hızısüpürme hizisüpürme oylumusüpürmemeksüpürsüpüratifsüpürdesüpürensüpürerek temizle
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın