recumbent ne demek?
- Boylu boyunca uzanmış
- Uzanan, yaslanmış
- Arkaya dayanmış
- Arkasına yaslanmış, dinlenen
boylu
- Boyu olan
- Boyu benzerlerinden uzun olan
- Boyu olan.
Tall.
High.
Long.
recumbent fold
- Yatık kıvrım
recumbency
- Uzanma, yatma, dinlenme
Tall.
High.
Long.