pusher ne demek?

  1. Sürgü, itici, itici lokomotif, fırsatçı, uyuşŸturucu satıcısı

pushed

  1. Çıkardı

push

  1. Itmek, itelemek, kakmak, sıkıştırmak, zorlamak, baskı yapmak, devam etmek, yürütmek, çaba harcamak, uğraşmak, zorla kabul ettirmek, reklamla satmak, uyuşturucu satmak, merdiven dayamak, yaklaşmak (yaş)
  2. (kurguda) bir resmin, diğer bir resmi herhangi bir yanından iterek onun yerine geçmesi
  3. Itmek, dürtmek
  4. Sürmek, sevketmek, yürütmek
  5. Sıkıştırmak, tazyik etmek
  6. Saldırmak, üzerine hücum etmek, arkasını bırakmamak
  7. Tos vurmak, boynuz ile vurmak
  8. Dili kanunsuz yoldan uyuşturucu madde satmak
  9. Itiş, kakış, dürtüş, sürme
  10. Hücum

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pushedpushpush aheadpush aroundpush awaypush backpuspusa sibiricapusanpusarıkpusarma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın