prevaricate ne demek?
- Kaçamak cevap vermek
- Yalan söylemek
- Kaçamaklı sözle aldatmak
- Kaçamaklı söz söylemek
kaçamak
- Hoş görülmeyen bir şeyi ara sıra yapma.
- Bir şeyi belli etmeden, gizlice yapmaya çalışma
- Bir şeyden kaçınma yolu.
- Kaçacak yer, özellikle çobanların sürüyü barındırmak, saklamak için yaptıkları yer.
- Başkalarına bir şeyi belli etmeden, gizlice yapılan.
- Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek.
Casual.
Evasive.
Furtive.
Running.
prevarication
- Yalan, yalan ifade
- Sadakatsizlik
- Kaçamak söz
prevaricator
- Yalancı