precursor ne demek?
- Önceki görevli, öncü
- Haberci, müjdeci, muştucu
- Ön madde
- Bkz. prekursör
önceki
- Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık.
Previous.
Former.
The former.
Prior.
Foregoing.
Antecedent.
Anterior.
Last.
Onetime.
precursory
- Önceden haber veren, müjdeli, ön
precurarisation
- Prekürarizasyon