precipitator ne demek?

  1. Çökelme

çökelme

  1. Çökelmek işi, teressüp.
  2. Eriyebilir antijenlerin antikorlarla çözünmez çökelti oluşturması, presipitasyon.
  3. Bir çökeltideki çözünenin, doygunluk sınırını aştığı zaman oluşturduğu çökeltilerin oluşumu.
  4. (en)Sedimentation.
  5. (en)Precipitation.
  6. (en)Precipitateness.
  7. (fr)Précipitation

precipitate

  1. Çökelmek, çökeltmek
  2. Hızlandırmak
  3. (yağmur/kar şeklinde) yere düşmek, yağmak
  4. Zemin hazırlamak
  5. Çökelti
  6. Düşürmek
  7. Zamanından önce meydana getirmek
  8. Yüksek bir yerden aşağı atmak
  9. Acele ettirmek, hızlandırmak
  10. Tortu, çöküntü, rüsup

precipitated calcium carbonat

  1. Çöktürülmüş kalsiyum karbonat

Türetilmiş Kelimeler (bis)

precipitateprecipitated calcium carbonatprecipitated chalkprecipitated speechprecipitatenessprecipitableprecipitanceprecipitance cyprecipitancyprecipitant
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın