precipitating ne demek?

  1. [precipitate] düşürmek, atmak, yüksekten atmak, hızlandırmak, çökeltmek, yoğunlaşmak (yağış), çökelmek, yoğunlaşıp yağmak
  2. Çökelerek

precipitation

  1. Acelecilik, telaş
  2. Çökeltme, çökelme
  3. Yağış miktarı
  4. Bkz. presipitasyon
  5. Aşağı düşme

precipitation area

  1. Yağış alanı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

precipitationprecipitation areaprecipitation hardeningprecipitation titrationprecipitateprecipitated calcium carbonatprecipitated chalkprecipitated speechprecipitatenessprecipitableprecipitanceprecipitance cyprecipitancyprecipitant
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın