picnic ne demek?
- Piknik
- Kolay veya hoşa giden iş
- Pikniğe gitmek, piknik yapmak.
- Piknik yapmak, evde rahatsız bir biçimde oturmak
piknik
- Kırda yenen yemek
- Suyu, yeşilliği olan mesire yeri.
- Açık alanda yemek yemek, eğlenmek için yapılan günübirlik gezinti.
- Basket lunch.
- Basket dinner.
- Picknick.
- Cookout.
- Picnic.
picnic area
- Piknik yeri
picnic site
- Piknik yeri