phosphorescence in the sea ne demek?

  1. Yakamoz

yakamoz

  1. Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı
  2. Biyolojik ışık üretme özelliğine sahip, akıntı ve rüzgârlarla sürüklenen ve bir şeye dokunduğunda ışık veren deniz hayvanı.
  3. Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı.
  4. Biyolojik ışık üretme özelliğine sahip organizmaların akıntı ve rüzgarlarla sürüklendiklerinde veya bir şeye dokunduklarında oluşan ışığın yansıması olayı.
  5. (en)Phosphorescence in the sea.
  6. (en)Phosphorescence.

phosphorescence

  1. Fosforlanma
  2. Bkz. fosforesan
  3. Fosfor gibi ışıldama

phosphorescent

  1. Fosfor gibi ışŸıldayan

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

phosphorescencephosphorescentphosphorescephosphoremiaphosphorphosphor bronzephosphor dotphosphor screenphosphorateinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın