parlatma ne demek?

  1. Parlatmak işi.
  2. Filmin temizlenmesi sırasında tertemiz, parlak bir görünüş sağlama.
  3. Dokuların alkolünün giderilmesi için ksilol ve metil benzoat gibi maddeler kullanılarak parlatılması.
  4. Sofralık pirinç üretiminde tanelere mekanik bir işlem ve genellikle sürtünme yoluyla düz ve pürüzsüz yüzey meydana getirme işlemi. Bu şekilde hayvan beslemede kullanılan pirinç kepeği üretilir.
  5. Metal yüzeylere, aşındıraçlı araçlarla parlak bir görünüş verme işlemi.
  6. (en)Clearing.
  7. (en)Polishing.
  8. (en)Polish.
  9. (en)Shine.
  10. (en)Lustring.
  11. (en)Brightening.
  12. (al)Polieren
  13. (fr)Polissag
  14. (fr)Polissage

parlatmak

  1. Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
  2. İçki içmek.
  3. Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek.
  4. (en)To kindle.
  5. (en)To glance.
  6. (en)To gloss.
  7. (en)To gild.
  8. (en)To glaze.
  9. (en)To lap.
  10. (en)To smooth.

parlatma apresi

  1. (en)Chintz finish.

parlatma aygıtı

  1. Bkz. parlataç.
  2. (en)Polishing machine.
  3. (fr)Machine à polir

Türetilmiş Kelimeler (bis)

parlatma apresiparlatma aygıtıparlatma çalışmasıparlatma dekatirlemesiparlatma efektiparlatma harcıparlatma kalıntısıparlatma makinesiparlatma presiparlatma provasıparlatparlataçparlatıcıparlatılmamışparlatılmış
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın