paralanmış ne demek?

  1. (en)Torn to pieces, well-worn, battered.

paralanma

  1. Paralanmak işi.

paralanmak

  1. Parasızken para elde etmek.
  2. Parça parça olmak.
  3. Sıkıntı ve üzüntü içinde, olmayacak bir işle uğraşmak, didinmek.
  4. Bir işte çok çaba ve özen göstermek.
  5. (en)To wear oneself out trying to do sth impossible.
  6. (en)To put a lot of painstaking effort into sth.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

paralanmaparalanmakparalagmaparalaksparalaks açısıparalaks bakımındanparalaktik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın