pahalıca ne demek?
- Biraz pahalı.
biraz
- Bir parça, çok değil
- Kısa bir süre için
- Yeterince değil, yeter ölçüde değil, az miktarda.
- Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma.
 Some. Some.
 Tolerable. Tolerable.
 Little. Little.
 Somewhat. Somewhat.
 Something of. Something of.
 Awhile. Awhile.
pahalı
- Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı.
 Expensive. Expensive.
 Costly. Costly.
 High-priced. High-priced.
 Dear. Dear.
 Pricy. Pricy.
 Pricey. Pricey.
 Precious. Precious.
 Rich. Rich.
 Sumptuous. Sumptuous.
pahalı fiyat
- Bk. yüksek eder
