püf noktası ne demek?

  1. Bir işin en ince, hassas ve önemli noktası

    Pek doğru söylüyorsun, hem de bu işin içyüzünü tafsilatıyla bilmediğin hâlde püf noktasını buluyorsun, Davut Ağa.

    R. H. Karay
  2. (en)The most important and the most delicate part of a matter.
  3. (en)Ropes.

püf

  1. Bir ateşi söndürmek, canlandırmak için dudakları hafifçe büzerek dışarı verilen soluğun çıkardığı ses.
  2. (en)Puff.
  3. (en)Used to imitate the sound of air being blown from the month.

püf desen uçacak

  1. Çok zayıf kimseler için kullanılır.
  2. Çok zayıf kimseler için kullanılan bir söz.
  3. (en)Skinny, scrawny.

nokta

  1. Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
  2. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
  3. Yer
  4. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
  5. Nöbetçi bulunan yer.
  6. Nöbetçi, gözcü, bekçi
  7. Sınır, derece, radde.
  8. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.).
  9. Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri.
  10. Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

püfpüf desen uçacakpüfkerdepüfkürmepüfkürmekpüflemepüflemekpüflememekpüfleyenpüfür püfürpüerikültürnoktası noktasınanoktasına virgülüne dokunmadannoktasıznoktasız virgülsüznoktasız yazınoktasalnoktasal fonksiyonnoktasal kafesnoktasal kestirimnoktasal kirliliknoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın