olağan ne demek?

  1. Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı

    Dilimizi doğru yazmak, doğru konuşmak olağan değil, ulusal bir görevdir.

    T. Buğra
  2. Alışılmış olan, normal

    Mutluluğa, bolluğa alışmayacak, bunları olağan görmeyecek insan yoktur.

    H. E. Adıvar
  3. Beklenilen durumda bulunan,olağandışılığı bulunmayan.
  4. Beklenilen durumda bulunan,olağandışılığı bulunmayan.
  5. (en)Usual.
  6. (en)Regular.
  7. (en)Ordinary.
  8. (en)Normal.
  9. (en)Common.
  10. (en)Everyday.
  11. (en)Commonplace.
  12. (en)Mediocre.
  13. (en)Mundane.
  14. (en)Run-off-the-mill.
  15. (en)Frequent.
  16. (en)Natural.
  17. (en)Simple.
  18. (en)Petty.
  19. (en)Run of the mill.
  20. (al)Normal
  21. (fr)Normal

olağan açılı mercek

  1. Odak uzunluğu ne kısa ne uzun olan mercek.
  2. (en)Normal angle lens.
  3. (al)Normalwinkelobjektiv
  4. (fr)Objectif normal

olağan ağırlık

  1. Her çeşit mal ya da özdekin belirli olan ağırlıkları.
  2. (en)Standard weight.
  3. (fr)Poids normal

Türetilmiş Kelimeler (bis)

olağan açılı mercekolağan ağırlıkolağan alanıolağan arıtmaolağan aşınma payıolağan borçolağan borçlancıolağan çekolağan dağılımolağan değerolaola kiolabildiğinceolabildiğince çabukolabildiğince faydalanmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın