occupant ne demek?
- Işgal eden kimse
- Oturan, oturan kimse, işgal eden kimse, kullanıcı
işgal
- Bir yeri ele geçirme
- Bir kimseyi işten alıkoyma, engelleme, oyalama.
- Uğraştırma.
- Kapma, kapım (Aneignung, occupation) (bk. ihrâz).
- Zabtetme, istila etme.
Occupation.
Occupancy.
Possession.
Distraction.
Obstruction.
occupancy
- Oturma (ev), işgal, kullanım süresi, doluluk oranı (otel)
occupancy condition
- Barınma koşulları