nur ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Aydınlık, ışık, parıltı, ziya.
  2. İlahi bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık.

    Kuru kadın okurken önündeki mezarın bir yeşil nurla tutuştuğunu gördü.

    Ö. Seyfettin
  3. Bir kadın adı.
  4. Niran.
  5. Aydınlık, ışık, parıltı.
  6. Tanrısal bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık.
  7. Her çeşit zulmetin zıddı.
  8. Işığın bir şeye yansımasından meydana gelen parlaklık.
  9. Mekke’deki Hıra Dağı.
  10. (en)Hard knot in wood; also, a hard knob of wood used by boys in playing hockey.
  11. (en)Mere , no better than , none but , nothing but , only.
  12. (en)Light.
  13. (en)Glory.
  14. (en)Radiance.
  15. (en)Nimbus.
  16. (en)Divine light.
  17. (en)Heavenly light.
  18. (en)Divine radiance.

nur gibi

  1. Parlak, pırıl pırıl.

nur i tabii

  1. Bk. doğal ışık

Türetilmiş Kelimeler (bis)

nur gibinur i tabiinur içinde yatsınnur inmeknur olnur suresinur topu gibinur yüzlünur yüzlü kimsenuralnuaanuaknuancenuarnuas
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın