not firmly in place ne demek?
- Eğreti
eğreti
- Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat
- Takma.
- İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış, belli belirsiz
- Uyumsuz, yakışmamış.
- Üstünkörü, ciddiye almadan
Borrowed.
Temporary.
Makeshift.
False.
Imitation.
not
- Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı
- Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece.
- Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı.
- Bk. yazıntı
- Safhaları ve soruşturma aşamalarının kaydedilmesi suretiyle, hem kolluğun yaptığı faaliyetlerin mahkeme safhasında ispatlanmasını hem de aradan uzun zaman geçse bile en ufak ayrıntıların hatırlanmasını sağlayan bir doküman.
- Okullarda öğretmenlerce her öğrencinin başarısı üzerinde edinilen kanıyı, varılan yargıyı gösteren değer.
Mark, degree.
Grade.
Note.
Mark.
not a bit
- Asla, hiç değil, hiç de
firmly
- Sıkıca, sıkı sıkı, sımsıkı, kesin olarak, kararlı bir şekilde
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.