north point ne demek?
- Kuzey noktası
kuzey
- Bu yöne düşen, bu yönle ilgili olan, şimali.
- Kutup Yıldızı'nın bulunduğu taraf.
- Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı.
- Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.
- Gözerimi düzleminde doğu- batı doğrultusuna dik, kutupyıldızının bulunduğu yandaki yön, sol eli doğuya, sağ eli batıya uzanmış bir insanın arka yönü.
- kuzey yönü / şimal
North.
Northern.
Boreal.
The north.
north pole
- Kuzey kutbu
north pacific current
- Kuzey Pasifik Akıntısı
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
north polenorth pacific currentnorth alantic treaty organizationnorth americanorth americannorth atlantic driftnorth atlantic treatynorthnorth atlantic treaty organisationnorth atlantic treaty organizationnorth bridgenorth britiannortestosteron türevinortestosterone derivativenornor gatenor isleminor operationnor yetpointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria