never seen before ne demek?
- Görülmemiş
görülmemiş
- O güne kadar karşılaşılmamış, şaşılacak nitelikte olan.
Extraordinary.
Freak.
Unprecedented.
Unusual.
Singular.
Never seen before.
Curious.
never seen
- Hiç görülmemiş
never
- Hiçbir şekilde
- Taş çatlasa
- Balık kavağa çıkınca
- Asla, katiyen
- Hiçbir suretle
- Asla!
- Hiç, hiç bir zaman
seen
- Görmek, seyretmek, bakmak, görüp geçirmek; görüşmek; anlamak; sezmek, farketmek; göz önüne almak; uğurlamak, yolcu etmek
- Bak see.
before
- Önce, karşı, önceki, önde, önden
- Önde, önden, önce, evvel, daha önce
- Önünde, cephesinde
- (edat) tercihen, yerine
- Huzurunda
- (bağ laç) -den önce before-cited, before-mentioned yukarıda bahsi geçen before Christ (b.c) milattan önce beforehand önce, önceden