nazlı ne demek?

Kökeni: Farsça

  1. Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı.

    Nazlı mı nazlı, süzüm süzüm süzülen bir kız çocuğuydu.

    T. Buğra
  2. Üstüne titrenilen.

    Ben çocukluğumdan beri gayet nazlı büyüdüm.

    P. Safa
  3. Özen isteyen, nazik.
  4. Sağlığını, dayanıklılığını çabuk bitiren.
  5. Naz yapan, kendini ağıra satan, işveli, edalı.
  6. Değer verilen sevgili.
  7. Naz yapan, kendini ağıra satan.
  8. (en)Delicate.
  9. (en)Rose-water.
  10. (en)Wayward.
  11. (en)Spoilt.
  12. (en)Arch.
  13. (en)Coquettish.
  14. (en)Petted.
  15. (en)Sb who feigns reluctance.
  16. (en)Coddled.

nazlı alıştırmak

  1. (en)Coddle, featherbed, spoil.

nazlı büyümüş

  1. (en)Spoonfed

Türetilmiş Kelimeler (bis)

nazlı alıştırmaknazlı büyümüşnazlı büyütmeknazlı büyütülmüşnazlıcannazlıgülnazlıhannazlılıknazlımnazlnazlannazlanışnazlanmanazlanmaknaznaz etmeknazadnazafetnazah
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın