nafiz ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bir şeyin bir tarafından girip içine işleyerek öbür tarafından çıkan
- İçe işleyen, etkili, çok tesir eden.
- Sözü geçen, etkili, hatırı sayılır.
- Çok fazla titreten sıtma.
- Etkili, sözü geçen
- Delip geçen.
- İçeri giren.
Influential.
Effective.
nafize
- Etkili, sözü geçen.
- İçe işleyen, giren.
- (bkz. nafiz)
- Delip geçen.
- Karından vurulup arkaya çıkmış olan yara.
nafiziyet
- Sözü geçerlik, nafizlik.