muvazene ne demek?

  1. Denge

    Bilirsiniz ki bizde deli tabiri sadece ... akli muvazenesi bozulmuş manasına gelmez.

    A. Ş. Hisar
  2. Dengeleme.
  3. Bk. denge
  4. Bk. denkleşim
  5. Ölçmek. Denk olup olmadığını bilmek için tartmak, ölçmek.
  6. (en)Equilibrium.
  7. (en)Balance.
  8. (en)Stability denge.
  9. (en)Set-off.
  10. (en)Stability.
  11. (en)Equipose.
  12. (en)Poise.
  13. (en)Offset.
  14. (en)Equation.
  15. (en)Compensation.
  16. (en)Counterbalance.
  17. (en)Equanimity.
  18. (en)Equipoise.
  19. (en)Temperament.

denge

  1. Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans.
  2. Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar.
  3. Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması.
  4. Ekonomik hayatın uyumlu düzeni.
  5. Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli.
  6. Toplumsal denge.
  7. Vücudun en küçük dayanak yüzey ya da yüzeylerinde düşmeden durması. Bu, vücudun ağırlık merkezinden geçen bir düzey çizgisinin her zaman dayanak yüzeyi içinde kalması, böylece ağırlığın dayanak noktasının iki yanına denk olarak yüklenmesiyle sağlanır.
  8. 1) Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması. 2) Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması. 3) İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
  9. Birbirine ters yönlü güçlerin eşitlenmesi sonucu değişme eğiliminin kalmadığı durum.
  10. Bir nesneye etkiyen kuvvetlerin birleşkelerinin sıfır olduğu durum.

denge

  1. Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans.
  2. Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar.
  3. Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması.
  4. Ekonomik hayatın uyumlu düzeni.
  5. Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli.
  6. Toplumsal denge.
  7. Vücudun en küçük dayanak yüzey ya da yüzeylerinde düşmeden durması. Bu, vücudun ağırlık merkezinden geçen bir düzey çizgisinin her zaman dayanak yüzeyi içinde kalması, böylece ağırlığın dayanak noktasının iki yanına denk olarak yüklenmesiyle sağlanır.
  8. 1) Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması. 2) Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması. 3) İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
  9. Birbirine ters yönlü güçlerin eşitlenmesi sonucu değişme eğiliminin kalmadığı durum.
  10. Bir nesneye etkiyen kuvvetlerin birleşkelerinin sıfır olduğu durum.

muvazene borusu

  1. Bk. denge borusu

muvazene maktaı

  1. Bk. denge yanayı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

muvazene borusumuvazene maktaımuvazene nazariyesimuvazene noktasımuvazene temettüümuvazene teorisimuvazene uzvumuvazenei amalmuvazenei maliyemuvazenelimuvazebetmuvazaamuvazaalımuvazaalı eczanemuvazaalı tesbitmuvazaaten
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın