muvafık ne demek?
- Uygun
Böyle bir teklifi kabul etmek kolay ve muvafık değildir.
Atatürk - Uygun. Yerinde. Denk.
Congruent.
Suitable.
Appropriate.
Convenient.
Right.
Admissible.
Allowable.
Adequate.
Concurrent.
Welcome.
Consistent.
uygun
- Yakışır, yaraşır, uz, mutabık, mütenasip
- Orantılı, oranlı
- Avantajlı
- Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
- Yararlı.
- Ucuz, ekonomik
Suitable.
Agreeable.
Conformable.
Appropriate.
muvafakat
- Uygun görme, onama, kabul etme.
- Onam. ~ etmek: onamak.
- Uygunluk. Uymak. Anlaşmak. Karşılıklı anlaşma. Razı olma. Müsaade.
Consent.
Assent.
Agreement.
Harmony.
Previous assent.
Consentment.
Accord.
muvafakat etmek
- Uygun görmek, onaylamak, kabul etmek.
- Onamak, bir şeyi doğru bulmak, tasdik etmek.
To consent to.
To give one's consent to sth.
To assent to sth.
To agree.
To accept.
To accord.
To comply.
Accede.