mukavemet ne demek?

  1. Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş, dayanırlık

    Şuurlu, realist ve uyanık bir mukavemet cephesinin mevcudiyetine ne büyük ihtiyaç vardı.

    S. Ayverdi

    Bünyesi de, ruhu da hayatın güçlükleriyle ve yoksullukları ile çarpışarak mukavemet ve kudret kazanmıştı.

    İ. A. Gövsa
  2. Direnç.
  3. Bk. dirence
  4. Bk. direnç
  5. Malzemelerin çeşitli dış etkenlere karşı koyarak biçim ve başka özelliklerini koruyabilme niteliği.
  6. Karşı durmak, dayanmak. Karşı koymak. Muhalefetle kıyam etmek.
  7. (en)Stand.
  8. (en)Endurance.
  9. (en)Strength.
  10. (en)Holding out.
  11. (en)Load.
  12. (en)St.
  13. (en)Resistance.
  14. (al)St
  15. (fr)Puissance, teneur

dirence

  1. Bir çevrime istenilen değerde ek direnç katmak için kullanılan düzen.
  2. Bir çevrime istenilen değerde ek direnç katmak için kullanılan düzen.
  3. (en)Resistor.
  4. (al)Widerstand
  5. (fr)Résistance

mukavemet eden kuvvet

  1. (en)Resistsnce

mukavemet etmek

  1. Direnmek, dayanmak, karşı koymak.
  2. (en)To resist.
  3. (en)To hold out against.
  4. (en)Make head.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mukavemet eden kuvvetmukavemet etmekmukavemet göstermekmukavemet koşusumukavemetçimukavemeti kırılmakmukavemeti kırılmazmukavemeti mahsusamukavemetlimukavemetsizmukavelatmukavelat muharririmukavelemukavele ayıplarımukavele departmanı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın