mukabil ne demek?

  1. Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan

    Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş.

    Atatürk
  2. Bir şeyin karşısında bulunan.
  3. Karşılık olarak

    Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir.

    A. Ş. Hisar
  4. Karşılıklı

    Hatta bir halıdaki mukabil iki şekilden bile biri diğerine tamamıyla müşabih değildir.

    A. H. Müftüoğlu
  5. Rağmen

    Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu.

    R. N. Güntekin

    Oraya altın parlaklığı veren guruplara mukabil buradan her sabah pırıl pırıl bir güneş doğduğunu da ben çok defalar gördüm.

    A. H. Çelebi
  6. Karşılık olan. Karşı taraf. İvaz, bedel, karşılığı.
  7. (en)Opposite.
  8. (en)Counter.
  9. (en)In return/exchange.
  10. (en)Opposing.
  11. (en)Counterpart.
  12. (en)Equivalent.
  13. (en)In response to.
  14. (en)In return for.

mukabil ağırlık

  1. (en)Counterpoise

mukabil hesap

  1. Bk. karşı sayışım
  2. Bk. karşılıklı sayışım
  3. (en)Contra account.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mukabil ağırlıkmukabil hesapmukabil hücummukabil ihtilalmukabil teklifmukabil teminatmukabili malen ahzedilmiştirmukabbebmukabbelmukabbızmukabbilmukabbilınmukamukaarmukaariyetmukaat olmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın