muhakkak ne demek?

  1. Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş

    Muhakkak olan bir şey varsa, herkese benzemediği idi.

    H. Taner

    Yalnız muhakkak olan bir şey varsa o da, Orhan'ın bana fena hâlde âşık olduğudur.

    N. Hikmet
  2. Yüzde yüz, kesinlikle.

    Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu.

    R. H. Karay

    Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır.

    E. Şafak
  3. Sülüs yazının yatkın ve yatay bölümleri daha uzun olan türüne verilen ad.
  4. (Hakk. dan) Hakikatı ve gerçeği belli olmuş. Tahkik edilmiş. Doğru.
  5. (en)Certain.
  6. (en)Sure.
  7. (en)Doubtless.
  8. (en)Sure as death.
  9. (en)Infallible.
  10. (en)Safe.
  11. (en)Certainly.
  12. (en)Absulutely.
  13. (en)Surely.
  14. (en)Sure enough.
  15. (en)Indubitable.
  16. (en)Undoubtedly.
  17. (en)For certain.
  18. (en)Indisputable.
  19. (en)By all manner of means.
  20. (en)Unassailable.
  21. (en)Unquestionable.
  22. (en)Unquestioned.

muhakka

  1. Çekişme.

muhakkar

  1. Hakir görülen. Hakarete uğramış.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

muhakkamuhakkarmuhakkemmuhakkikmuhakkikanemuhakmuhakatmuhakematmuhakememuhakeme etmemuhabmuhabamuhabbetmuhabbet beslemekmuhabbet ciçeğigiller
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın