muallime ne demek?
- Bayan öğretmen
Zavallı muallime bir heyecan numunesi gösteriyordu.
S. F. Abasıyanık - Hanım hoca. Öğreten ve talim eden kadın veya kız.
- Bk. öğretmen
bayan
- Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü.
- Kadın.
- Eş, karı
- Kadınlara bir seslenme sözü.
- Hanım, hanımefendi.
Lady.
Lady's.
Madam.
Madame.
Missis.
öğretmen
- Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, muallim, muallime
- Resmî ya da özel bir eğitim kurumunda çocukların, gençlerin ya da yetişkinlerin istenilen öğrenme yaşantıları kazanmalarına kılavuzluk etmek ve yön vermekle görevlendirilmiş kimse.
- Bilgi, görgü ve yaşantısı ile belli dal ve alanlarda başkalarının yetişme ve gelişmesine yardım eden kimse. 3-Öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği öğrenimi bitirerek ya da yeterlikleri kazanaraköğretmenlik yapma yetkisini elde etmiş olan kimse.
Teacher, instructor.
Instructress.
Preceptress.
Teacher.
Instructor.
Schoolteacher.
Master.
muallim
- Öğretmen.
- Öğreten, öğretmen, hoca.
- Ta'lim eden, öğreten, ilim öğreten.
- Bk. öğretmen
Teacher.
Knowledgeable professional who can guide the pilgrim during Hajj Also called a Mutawwif.
Knowledgeable professional who can guide the pilgrim during Hajj; also called a Mutawwif.
muallim meclisi
- Bk. öğretmenler kurulu