monocular ne demek?
- Tek gözlü
- Tek gözle kullanmaya mahsus.
- Tek göz ile kullanılan
- Bkz. monoküler
tek
- Eşi olmayan, biricik, yegâne
- Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri
- Bir kadeh içki.
- Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar.
- Yalnızca.
- Hiç, hiçbir
- İki ile bölünemeyen (sayı).
- Sessiz, hareketsiz, uslu.
- Biricik, eşi olmayan.
- Koşma, seğirtme.
monoküler
- Bir gözle ilgili olan.
- Bir gözü tutan, bir gözü etkileyen.
- Bir gözle bakılan.
- Tek gözle kullanılan, bir göze sahip, bir gözle ilgili, bir gözü etkileyen.
Monocular.
monocular imaging
- tekgözlü imgeleme
- Tekgözlü imgeleme
monoculture
- Tek ürünlü tarım