meşale ne demek?

Kökeni: Arapça

1. Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek

   Jandarmalar petrolle külü karıştırarak meşale yapıyorlardı.

   M. Ş. Esendal

   Galip, ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir.

   A. H. Çelebi

2. Bir düşüncenin öncüsü.
3. Gölge oyunu gergisi ardında yakılan çıra. Buna şem'a da denir.
4. Ucunda alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan aydınlatmaya yarayan değnek.
5. Herhangi bir konuda ışık tutan kimse, önder.
6. Aydınlatıcı alet. Lamba, kandil. Ucunda ateş yanan değnek. (Osmanlıca'da yazılışı: meş'ale)
7. Torch.
8. Flambeau.
9. Cresset.
10. Link.

meşale çanağı

1. Gölge oyununda meşalenin yakıldığı çanak ya da altlık.

meşale çekmek

1. Önderlik etmek, ön ayak olmak.

Türetilmiş Kelimeler (bis)