mazi ne demek?

  1. Geçmiş

    Genç olmak maziyi ulu orta tahkir için bir mazeret değildir.

    H. R. Gürpınar

    Mazinin mefahirini yaşatmak, bir millete yapılacak en büyük hizmet.

    C. Meriç
  2. Geçmiş zaman.
  3. Bk. geçmiş zaman
  4. Bk. geçmişlik
  5. geçmiş zaman
  6. Geçmiş zaman. Geçen, geçmiş olan.
  7. (en)Bygone.
  8. (en)Antecedents.
  9. (en)Past.
  10. (en)The past.
  11. (en)Long ago.

geçmiş

  1. Geçme işini yapmış.
  2. Zaman bakımından geride kalmış
  3. Çürümeye yüz tutmuş.
  4. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi
  5. Arkada kalan hayat, mazi
  6. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları
  7. (en)Past.
  8. (en)Bygone.
  9. (en)Belated.
  10. (en)Previous.

geçmiş zaman

  1. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunduğu zamandan önceye ait olması, mazi. Ali geldi, Ahmet bu havada İstanbul 'a gidip gelmiş gibi.
  2. Eylemin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunulan zamandan önceye ait olması. Türkçede bu zaman, belirli geçmiş ve belirsiz geçmiş kipleri olarak iki türlüdür: Ali geldi; Ayşe hiç bir şey söyleyemedi ; Ahmet bu havada İstanbul'a gidip gelmiş vb.
  3. (en)Past tense.
  4. (en)Past times.
  5. (en)Past.
  6. (fr)Passé

mazi i gayr i muayyen

  1. Bk. duyulan geçmiş zaman kipi

mazi i naklı

  1. Bk. duyulan geçmiş zaman kipi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mazi i gayr i muayyenmazi i naklımazifmazifemazii naklımazii şadmazii şuhudımazilmazillemazilymazmazamaza ma mazamazacımazacir
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın