main constituent ne demek?
- Ana bileşen
ana
- Çocuğu olan kadın, anne
- Yavrusu olan dişi hayvan.
- Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı.
- Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü.
- Velinimet.
- Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü.
- Temel, asıl, esas
- Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatır.
- (Ani. C.) Gece yarısı vakitleri. (Osmanlıca'da yazılışı: ânâ)
- (İnv. C.) Nahiyeler, taraflar. (Osmanlıca'da yazılışı: a'nâ)
main
- Ana, asıl
- Büyük, temel
- Deniz, okyanus
- Horoz dövüşü
- Zor, kuvvet
- Eşkenar dörtgen.
- Saf, akar su.
The great sea, as distinguished from an arm, bay, etc.
The high sea; the ocean.
The continent, as distinguished from an island; the mainland.
main act
- Mücbir sebep
constituent
- Seçmen, kurucu
- Seçme hakkı olan
- Bileşen, oluşturan parçalardan her biri
- Bileşiği meydana getiren
- Anayasayı değiştirme yetkisi olan
- Temsilci atayan kimse
- Öğe, unsur