mahsus ne demek?

  1. Özgü

    Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım...

    H. R. Gürpınar

    Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir.

    N. F. Kısakürek
  2. Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır

    Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz.

    N. Kemal
  3. Özel

    Kayseri'nin sayın valisine, mahsus selam ederim.

    B. R. Eyuboğlu
  4. Özellikle.
  5. Bilerek, isteyerek, kasten

    ... kapıyı mahsus açık bırakmıştı.

    A. İlhan
  6. Şaka olarak, şakadan.

    Yok öyle bir şey, mahsustan söyledim.

  7. Duyulan, anlaşılan, hissedilen.
  8. Belli, ortada, aşikâr.
  9. Bk. duyulur
  10. Duyulmuş. Hissedilmiş. Derk olunmuş. Duyulan.
  11. (en)Common to.
  12. (en)Particular.
  13. (en)Peculiar.
  14. (en)Purposely.
  15. (en)Peculiar to.
  16. (en)Proper to.
  17. (en)Reserved for.
  18. (en)Intentionally.
  19. (en)On purpose.
  20. (en)Just for fun.
  21. (en)For fun.
  22. (en)In jest.
  23. (en)Special to.
  24. (en)Unique to.
  25. (en)Set aside for.
  26. (en)Appropriate.
  27. (en)Especial.
  28. (en)Intentional.

özgü

  1. Belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunan, öze, has, mahsus
  2. Aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, öze, has, mahsus
  3. Birine, bir şeye ait olan, belli bir kimsede veya şeyde bulunan, has, mahsus
  4. Bir özdek ya da işlemin özelliklerine ilişkin.
  5. (en)Characteristic.
  6. (en)Peculiar to.
  7. (en)Particular.
  8. (en)Special to.
  9. (en)Appropriate.
  10. (en)Endemic.

duyulur

  1. Duyularla algılanan, duyularla verilmiş olan gerçekliğe ilişkin (Mundus sensibilis =duyulur dünya, algılanan dünya, görüngüler dünyası).
  2. (en)Sensible.
  3. (en)Perceptible.
  4. (fr)Sensible
  5. (la)Sensibilis

mahsus ol

  1. (en)Pertain to

mahsusa

  1. Mahsus, hususi.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mahsus olmahsusamahsusanmahsusatmahsusenmahsusiyetmahsubmahsubatmahsubenmahsuben ödememahsubiyetmahsmahsadmahsebemahser
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın