mıknatıslı görüntü saptama arabası ne demek?

  1. İşlik dışındaki izlenceleri mıknatıslı görüntü kuşağına saptamayı sağlayacak biçimde donatılmış araba.
  2. (en)Mobile recording unit, mobile video tape recorder, MVTR, mobile VTR.
  3. (al)Magnetaufzeichnungswagen, MAZ-Wagen, Femsehaufriahmewagen, Aufzeichnungswagen

mıknatıslı

  1. Mıknatısı olan.
  2. Mıknatıslanmış olan.
  3. (en)Magnetic.

mıknatıslı alan

  1. Bir sürekli mıknatısın ya da içinden elektrik akımı geçen bir devrenin yakınında oluşan kuvvetin alanı ya da uzayı.
  2. (en)Magnetic field.
  3. (al)Magnetfeld
  4. (fr)Champ magnétique

görüntü

  1. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet.
  2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal.
  3. Manzara.
  4. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal.
  5. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta.
  6. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
  7. Bir nesnenin çeşitli noktalarından çıkan ışık ışınlarının, bir ışıksal dizgeden geçtikten sonra oluşturdukları biçim.
  8. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş.
  9. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna gibi araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin bazı ışık olayları sonucu elde edilen resmi. Sinem
  10. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıylagörüntülüğe art arda düşürülmesi sonunda devinimin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş;görüntülük üzerindeki devinimli resimler bütünü. TV

saptama

  1. Gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi.
  2. Saptamak işi, tespit.
  3. Tesbît (bk. belirtme). ~ arancı (dilemi):tesbît da’vâsı.
  4. Açındırma sonunda, ışıklanmamış gümüş bromürün ortadan kaldırılarak resmin ışıktan etkilenmemesini sağlama.
  5. (en)Determination.
  6. (en)Fixing.
  7. (en)Making sth stable / stationary determining.
  8. (en)Establishing.
  9. (en)Ascertainment.
  10. (en)Fixing, fixation.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mıknatıslımıknatıslı alanmıknatıslı bobinmıknatıslı deneymıknatıslı diskmıknatıslı filmmıknatıslı filmli ses aygıtımıknatıslı görüntümıknatıslı görüntü aygıtımıknatıslı görüntü kurgucusumıknatıslamıknatısla çekilebilenmıknatısla çekilebilmemıknatıslal yük süren kuvvetmıknatıslamagörüntügörüntü ses montajıgörüntü adıgörüntü admitansıgörüntü adresigörüntü aktarma ünitesigörüntü algörüntü alanıgörüntü bandıgörüntü belleğigörüngörüncegörünçgörünç işleyimigörünççü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın