lokmacık ne demek?
- Küçük bir lokma
Doktor her gün tahlil bahanesiyle bir lokmacık olsun pilav yiyordu.
S. F. Abasıyanık
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
Small.
Little.
lokmacı
- Lokma yapan veya satan kimse.
lokmacılık
- Lokmacı olma durumu veya lokmacının işi.