lecturer in a university ne demek?

  1. Okutman

okutman

  1. Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör.
  2. okutan, öğreten, öğretmen
  3. Üniversitelerde dil dersi öğretimi ya da eski dillerde yazılmış metinlerin çözümlenmesi gibi bir işle görevli kimse.
  4. (en)Instructor.
  5. (en)Instructress.
  6. (en)Lecturer.
  7. (en)Prelector.
  8. (en)Reader.
  9. (en)Lecturer in a university.
  10. (en)Lector.

lecturer

  1. Okutman
  2. Konuşmacı

lecturership examination

  1. Doçentlik sınavı

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

a

  1. Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
  2. Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
  3. Amper.
  4. Anot.
  5. Angström.
  6. Argon simgesi. (II)
  7. Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
  8. Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
  9. (en)AIDS.
  10. (en)Association of Research-based Pharmaceutical Companies.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

lecturerlecturership examinationlecturelecture halllecture methodlecture roomlecture theaterlecternlectinlectionlectionarylectorinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın